Uzak okyanusların derinliklerinde, efsanelere konu olmuş bir ada vardı: Kayıp Ada. Bu ada, eski bir kaptanın bıraktığı sırları saklıyordu. 11 yaşındaki maceracı çocuk Deniz, dedesinin anlattığı bu hikayeyi duyduktan sonra ada hakkındaki sırları çözmek istedi.
Deniz, en yakın arkadaşı Mira ile birlikte küçük bir yelkenli tekneye binerek Kayıp Ada’ya doğru yola çıktı. Denizler dalgalı, gökyüzü bulutluydu ama macera arzusu onları cesaretlendirdi.
Adanın kıyısına vardıklarında, ormanın içinde gizemli işaretler ve eski korsan haritaları buldular. Bu işaretler, onları adanın kalbindeki eski bir mağaraya yönlendirdi. Mağaranın içinde kaptanın günlükleri ve eski bir pusula vardı.
Günlüklerde, kaptanın dünyayı korumak için büyük bir görev üstlendiği yazıyordu. Pusula, sadece doğru kalple tutulan kişiyi adanın gizemine götürüyordu. Deniz ve Mira, pusulayı kullanarak zorlu engelleri aştı.
Mağaranın sonunda, denizlerin dengesini sağlayan mavi kristali buldular. Ancak kristali almak için cesaret ve sabır gerekiyordu. Deniz ve Mira, birlikte çalışarak kristali koruyan deniz canavarını yendi.
Kristali kasabalarına getirirken, denizler sakinleşti, hava açıldı. Artık onlar sadece maceracı değil, denizlerin gerçek koruyucularındandı.