Genel Hikayeler Hikayeler Kısa Hikayeler Uzun Hikayeler

Deniz Fenerinin Sırrı

Askai 961559

Küçük Yakamoz Kasabası, denizin kıyısında sakin bir yerdi. Kasabanın en yüksek tepesinde, yıllardır kimsenin girmediği eski bir deniz feneri vardı. Kasabalılar, fenerin içinde bir sır saklandığını fısıldar, ama kimse cesaret edip gitmezdi.

11 yaşındaki Ece, meraklı bir çocuktu. Rüzgârın deniz kokusunu getirdiği bir yaz günü, sahilde dolaşırken fenerin kapısının hafifçe aralık olduğunu fark etti. İçeri girdiğinde, yerde paslanmış bir anahtar buldu. Anahtarın ucunda, deniz kabuğu şeklinde küçük bir sembol vardı.

Fenerin spiral merdivenlerinden yukarı çıkarken, her adımda ayak sesleri yankılandı. Tepedeki odaya vardığında, camların çoğu tuzlu suyla kaplanmıştı. Ama tam ortada, tozlu bir sandık duruyordu. Ece, cebindeki anahtarı denedi ve sandık açıldı.

Sandığın içinde, sararmış bir günlük ve küçük bir pusula vardı. Günlüğü açtığında şu satırları okudu:

“Bu fener yalnızca ışık saçmaz, aynı zamanda dostunu denizden geri çağırır. Kaybolan gemileri yönlendiren sadece alev değil, dostluğun gücüdür.”

Ece, pusulayı eline aldığında ibre titreyerek denize doğru dönmeye başladı. Merakına yenik düşen Ece, pusulanın gösterdiği yöne gitti. Sahilden küçük bir kayık bulup denize açıldı. Dalgalar hafifti, gökyüzü bulutluydu.

Yaklaşık yarım saat sonra denizin ortasında, sanki sis perdesinin arkasından çıkan eski bir yelkenli gemi belirdi. Gemide kimse yoktu. Yalnızca direğin tepesinde asılı, deniz kabuğu sembolü olan bir bayrak dalgalanıyordu.

Ece, gemiye tırmandı. Güvertede bir başka sandık buldu. İçinden çıkan harita, fenerin yakınındaki kayalıkların altında gizlenmiş bir hazine mağarasını gösteriyordu. Geri dönüp fenerin tepesinden baktığında, haritadaki şekillerle gerçek manzaranın birebir uyduğunu fark etti.

Ertesi gün, Ece kasabadan birkaç arkadaşını da alıp mağaraya gitti. Mağaranın girişinde yosunlarla kaplı taşlar, deniz dalgalarının sesiyle birlikte yankı yapıyordu. İçeride altınlardan çok daha değerli bir şey buldular: yüzyıllar önce kasabanın balıkçıları tarafından saklanmış denizcilik günlükleri, eski pusulalar, haritalar ve fenerin ilk bekçisinin mektupları…

Bu mektuplar, kasabanın geçmişini, fırtınalardan kurtarılan gemilerin hikâyelerini ve denizle kurulan dostluğun gücünü anlatıyordu. Kasabalılar, bu keşif sayesinde deniz fenerini yeniden onardı ve her gece ışığını yakmaya başladı.

Ece, bir daha hiç unutamayacağı bu maceranın sonunda, kasabanın “Küçük Kaptanı” olarak anılmaya başladı. Fenerin ışığı artık sadece denize değil, herkesin kalbine de umut saçıyordu.

Diğer Hikayeler

Askai 444464
Genel Hikayeler Hikayeler Kısa Hikayeler Uzun Hikayeler

Yıldız Tozu ve Gökyüzü Prensesi

Gökyüzünde, yıldızların arasında yaşayan efsanevi bir prenses vardı: Gökyüzü Prensesi Luna. Luna, yıldız tozlarıyla dünyaya yardım eden sihirli güçlere sahipti.
Askai 470108
Genel Hikayeler Hikayeler Kısa Hikayeler Uzun Hikayeler

Sihirli Bahçe ve Konuşan Çiçekler

Uzak bir köyde, kimsenin kolay kolay ulaşamadığı gizemli bir bahçe vardı: Sihirli Bahçe. Bu bahçede, konuşan çiçekler ve büyülü bitkiler