Aslı ile Tulum

Aslı ve Tulum – “Tamirci Macerası”

Güneşli bir salı sabahıydı. Aslı, Tulum’u koltuğun altındaki taşıma çantasına koymuş, şehrin biraz dışındaki doğal ürün pazarına gitmek üzere yola çıkmıştı. Arabanın içinde hafif bir müzik çalıyor, Tulum camdan dışarı bakarak yolculuğun keyfini çıkarıyordu.

Ancak işler her zaman planlandığı gibi gitmez. Şehir dışına yeni çıkmışlardı ki araba bir anda titremeye başladı ve motor uyarı ışığı yandı. Aslı kenara çekti, motor kaputunu kaldırdı ama teknik konulardan pek anlamıyordu.

Hemen en yakın tamirciyi aradı. Yakındaki “Usta Sami Oto Servis” tabelalı küçük bir dükkâna yöneldiler. Dükkan dışarıdan biraz eski görünüyordu ama içeriden kahkahalar yükseliyordu.

Aslı arabayı tamirciye bıraktı ve bekleme alanına geçti. Tulum o sırada çantadan sıyrılıp atladı. Gözleriyle ortama bir baktı, sonra macera başlasın dercesine kuyruğunu havaya dikti.

İlk iş olarak lastiklerin yığıldığı bölgeye yöneldi. Tulum, sanki lastik kuleleri tırmanma duvarı sanmış gibi zıplamaya başladı. Lastiklerin üstüne çıktı, döndürmeye çalıştı, birini devirdi. Usta Sami ve çırağı Arif şaşkınlıkla kediye baktılar.

“Bu kedi burada kalırsa biz bugün iş yapamayız usta!” dedi Arif gülerek.

Sonra Tulum motor yağı kutularının yanına gidip patisiyle bir kutuyu yuvarladı. Yağ hafifçe taştı, Tulum aynen kaçtı. Arif kutuyu temizlemeye çalışırken Tulum, tezgâhtaki tornavidayı devirdi. Ardından hızla bir arabanın altına girip çırağın dikkatini dağıttı. Herkes gülüyor, bir yandan işine devam etmeye çalışıyordu.

Aslı başını iki eliyle tuttu:
“Tulum, ne olur rezil etme bizi…”

Ama tamirciler eğleniyordu. Hatta Usta Sami gülerek, “Senin bu haşarı kedi burada çalışsın biz çıraklık ücretini veririz,” dedi.

Bir süre sonra Tulum, tamircinin köpeği Karbonat ile tanıştı. İkisi birlikte zincirli bisiklet jantlarını çevirmeye, yerdeki eski paslı parçaları ileri geri yuvarlamaya başladılar. Tulum’un zıplaması, Karbonat’ın havlaması derken tamirhane bir lunaparka dönmüştü.

İki saat sonra araba tamir edildi. Aslı teşekkür edip tamirciden ayrılmaya hazırlanırken Usta Sami el salladı:
“Her zaman bekleriz! Ama bir dahaki sefere Tulum’u iş başı önlüğüyle getir!”

Yolda Aslı, Tulum’un başını okşadı:
“Sen tam bir baş belası ve tam bir eğlencesin… Ama sensiz bu hayat eksik olurdu.”

Tulum miyavladı. Camdan dışarı baktı. Yeni bir maceraya kadar şimdilik sessizdi. Ama kim bilir, bir sonraki durağı kim karşılardı?

Diğer Hikayeler

Asli ile tulum koy evinin sirri 3
Aslı ile Tulum

Aslı ve Tulum – “Köy Evinin Sırrı” (Bölüm 3: Ruh Defteri)

Baykuş yıldızlara karıştıktan sonra Aslı, ruhunun derinlerinde bir boşluk hissetti. Ama bu boşluk korkudan değil; yeni bir şeyin başlayacağına dair
Asli ile tulum koy evinin sirri
Aslı ile Tulum

Aslı ve Tulum – Köy Evinin Sırrı

Aslı, şehir hayatından kısa bir kaçış yapmak istemişti. Ailesinden miras kalan, yıllardır kimsenin yaşamadığı eski köy evine gitmeye karar verdi.